Kızılağaç Alerjisi

Kızılağaç Alerjisi Nedir?

Kızılağaç Alerjisi, ilkbahar ve yaz aylarında polenlerin neden olduğu alerji türlerinden biri olup polenlerinin neden olduğu alerji türleridir. Bütün polen alerjilerini gelişme şekli aynıdır.  Kızılağaç polenini vücudumuz zararlı antijenler olarak algılar.

Bu nedenle vücutta antikor gelişir ve hassasiyet oluşur. Alerjik bünyeler günlük ve sosyal hayatta büyük problemler çekebilirler. İlkbahar ve yaz günlerinde özgürce dışarıya çıkmak, vakit geçirmek ve gezmek isteriz. Ancak alerji nedeni işle bu istekler büyük bir sağlık sorunu haline gelebilir.

Vücutta histamin salınımı başlar. Bu salınım alerjik belirtilerin ortaya çıkmasına ve ilerleyen evrede hastalığın oluşmasına neden olur. Kızılağaç alerjisi farklı türlerdedir. Çünkü bu ağacın farklı türleri bulunur. Bütün türleri de alerjik bir özelliğe sahiptir.

Ağacın polenleri çok uzak mesafelere doğru gidebilir. Bu nedenle yakın coğrafi bölgelerde bulunan insanlar bulundukları alanda bu ağaç türleri olmamalarına rağmen alerjik reaksiyon gösterebilirler. Polen alerjisi çok ciddi sağlık sorunlarına neden olabilen bir alerji türüdür.

Solunum yolunu direkt olarak etkilediği için erken dönemde hemen müdahale edilmelidir. Aksi halde alt solunum yoluna iner ve buranın enfekte olmasına neden olur.

Kronik bronşit gibi şiddetli öksürük nedeni ile günlük hayatın durmasına kadar büyük sorunlara yol açabilir. Her yaştan insanda görülebilir. Çocuklarda ve bebeklerde alerjik reaksiyonlar daha kolay tespit edilir.

Her insanın genetik dizilimi, genetik yatkınlığı ve bağışıklık sistemi aynı değildir. Bu nedenle alerjenlere karşı farklı tepkiler verir. Kimi hastada aynı etkene yoğun öksürük ile belirti verilirken kimisinde ise ciltte kaşıntı ve kızarıklık görülür.

Bu etkenin farklı olduğu anlamına gelmez. Kızılağaç alerjisi de hastalarda aynı belirtileri vermeyebilir. Doğru teşhisin konulması hayat kalitesi açısından önemlidir. Sigara ve alkol gibi zararlı maddeleri kullanan kişilerde tedavi daha zor uygulanır. Bu maddeler bağışıklık sistemini baskıladığı için vücudun kendini toparlaması zaman alır.

Kızılağaç Özellikleri

Dünya genelinde yayılmış ve hemen her türlü coğrafya da görülebilen bir türdür. En sık görüldüğü alan ise Kuzey Amerika’ nın ormanlık alanlarıdır. Nemli toprakları çok sever ve bu tür topraklarda çok kısa sürede yetişebilirler.

Çok dayanıklı odunsu boruları olduğu için kuru topraklarda da uzun süre yaşayabilirler. Yaprak döken ağaç türlerindendir. Büyük çalılık olarak bilinirler. Bitkinin sarkık çiçekleri üzerinde erkek ve dişi tomurcukları vardır. Sarkık olanlar erkek dik olanlar dişidir.

Yaprak tomurcukları açılmadan önce çiçeklenme görülür. Ocak ve nisan aylarında bu olay gerçekleşir. Ocak ayında havanın soğukluğu nedeni ile kızılağaç alerjisi çok nadir görülür. Ancak nisan ayında polenlerin serbest kalması ile alerji çok yüksek derecelere ulaşır.

Ağacın özellikleri türüne göre değişiklik gösterse de bahsettiğimiz bu özellikler tüm kızılağaç türlerinde ortak olan özelliklerdir. Dişi polenlerin alerjen olma özelliği daha yüksektir. Çiçeklerinin üzerinde siller bulunur. Bu küçük siller gözle görülemeyecek kadar küçük olabilir.

Hafif olduğu için rüzgârda uçarak farklı alanlarda görülebilir. Yaygın dağılıma sahip bir ağaç türüdür. Yılın farklı zamanlarında yetişebilme özelliği vardır. Bu nedenle tüm yıl farklı ülkelerde alerji tanısı görülebilir. Çiçeği tomurcuktan oluştuğu için poleni çok fazla olan bir türdür. Polenler cilt, göz ve solunum yolu alerjisine neden olur.

Kızılağaç Alerjisi Belirtileri

Kızılağaç polenleri diğer bitkilerin polenlerine göre çok daha ince bir yapıya sahiptir. Polen taneleri kuru bir yapıya sahiptir. Kuru yapılar gözlerden, burundan ve sinüslerden ciğerlere kadar inebilir. Özellikle solunum yolunun her zaman nemli olması çok hızlı ilerlemelerine yardımcı olur.

Çok net görülmedikleri için bu polenlerden kaçınmak mümkün değildir. Alerjen vücuda ulaştıktan sonra belirti vermeye başlar. Belirtiler herkeste aynı görülmez. Kızılağaç alerjisi belirtilerini sıralayacak olursak;

  • Burun akıntısı ve artan mukus salgısı
  • Gözlerin, kulakların, burnun ve ağzın sürekli kaşınması ve gündüz saatlerinde kaşıntının daha fazla olması
  • Burun tıkanıklığı ve sürekli hapşırma
  • Göz çevresinde şişlik ve kızarıklıkların olması

Alerjik astımı olan kişilerin polenler tozlaşırken astık krizleri artar. Alerjik astımın en sık görülen belirtisi gece oluşan kuru öksürüktür. Gündüz saatlerinde herhangi bir sorun yokken gece şiddetli öksürüğün başlaması bu rahatsızlığın olduğunu gösterebilir.

Alerjik astım genellikle çocukluk döneminde görülür. Doğuştan oluşan bir hastalık olabilir.  Alerjik bir annenin bebeği alerjik bir şekilde doğabilir. Çocuklarda göz altında morluk ve kızarıklık oluşması en net alerji belirtisidir. Çok doktoruna kontrole gidildiğinde bu şikayetler söylenmeli ve gerekli testler uygulanmalıdır.

Alerjik reaksiyonlar genellikle hafife alınır ve mevsimsel olduğu söylenir. Ancak alerji vücudun düzenli ve sağlıklı çalışmasını engelleyen ciddi bir rahatsızlıktır. Belirtiler başladıktan sonra hemen müdahale edilmeli ve bir uzman görüşü alınmalıdır.

Özellikle hamileler bu dönemde hassas oldukları için bu belirtileri yaşadıklarını düşünebilirler. Ancak alerji testleri uygulanarak kesin tanı konulmalıdır.

Kızılağaç Alerjisi Teşhisi Neden Önemlidir?

Çapraz reaksiyon denilen çok tehlikeli ve hayatı ciddi etkileyen bir alerji reaksiyonu vardır. Kızılağaç alerjisi gibi polen alerjisi olan kişilerin bitkilerden oluşan meyve ve sebzelere de yoğun alerjisi vardır. İki alerji türü birleşerek yüksek reaksiyonlar verebilir.

Bu nedenle alerji teşhisi büyük önem taşır. Alerji belirtileri ile uzman hekime başvurulduğunda genellikle moleküler alerji testi uygulanır. Bu test sayesinde alerjenin kapsamı ve niteliği en doğru şekilde belirlenir. İnsan vücudu çok farklı maddeleri alerjen olarak algılar. Bu nedenle doğru alerjenin tespit edilmesi genellikle zordur.

Alerjenin belirlenmesi, alerjinin şiddetinin tanımlanması ve doğru tedavinin düzenlenebilmesi için bu testin uygulanması gereklidir. Çok şiddetli vakalarda alerjen aşı tedavisi uygulanır. Bu tedavinin içeriğinde alerjen belirli dozlarda hastaya verilir.

Vücudun bu etkene karşı alışması ve artık bu etkeni önemsememesi sağlanır. Duyarsızlaşan vücut ilerleyen zamanlarda bu madde ile karşılaştığında maddeyi tanır ve histamin salgılamaz.

Bu sayede daha konforlu ve huzurlu bir hayat sürülebilir. Kızılağaç alerjisi tedavisinde de bu teknik uygulanabilir. Ancak hastanın reaksiyon şiddeti tespit edildikten sonra bu tedavi uygulanır.

Alerjik bünye genellikle genetik yatkınlıktan oluşur. Anne ve babalarda görülen alerjilerin çocuklarda görülme ihtimali çok yüksektir. Bu nedenle ilk önce hastalık nedeni araştırılırken genetik yatkınlık değerlendirilir. Doğru tedavi planının oluşturulabilmesi için nedenlerin doğru tespit edilmesi gerekir.

Alerji uzmanları hastaları uzun süre izler ve denetler. Alerjenler uzun yıllar vücutta uyuyarak daha sonra aktifleşebilir. Bu nedenle bu hastaların takibi uzun sürer.

Kızılağaç Alerjisi Tedavi Fiyatları 2025

Tedavi fiyatları belirlenirken dikkat edilen bazı kriterler vardır. İşlemin yapıldığı hastane, doktorun bu alandaki başarısı ve tercih edilme sıklığı, kullanılan tedavi tekniği ve alerjinin şiddetidir. Şiddetli reaksiyonların erken dönemde müdahale edilmediği taktirde vücutta hasar bırakabilir.

Amacı para kazanmak olan sağlık kuruluşlarında yeterli ve doğru testler uygulanmadan hasta bakımı yapılabilir. Böyle durumlarda kullanılan ilaçların alerjen madde ile bir ilişkisi genellikle yoktur. Hastalık şikayetlerinin tamamen yok edilmesi ve kaliteli bir hayat sürmek için sağlık kurumu tercih ederken dikkatli olmalısınız.

Kızılağaç alerjisi tedavisi ve fiyatları hakkında detaylı bilgi almadan kurum seçimine karar verilmemelidir. Kızılağaç alerjisi tedavi fiyatları 2025 hakkında bilgi almak için bizlere ulaşabilirsiniz.