AIDS bulaşma yolları çeşitlilik gösterse de genellikle AIDS cinsel temas yolu ile bulaşır. Yapılan araştırma ve açıklamalar neticesinde hiv virüsü enfeksiyonu %85 civarında korunmasız cinsel ilişki sonucunda yayıldığını gösteriyor.
İnsan bağışıklık yetmezliği anlamına gelen hiv virüsü sinsi ve bulaşıcı bir hastalıktır. Bu nedenle hastalıkta erken tanı son derece önemlidir. Hiv virüsünün vücutta ilerlemesi sonucunda AIDS hastalığı ortaya çıkar. Vücudu bakterilere ve enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakan he virüsü savunma mekanizmasını olumsuz etkiler.
Bu durum kişinin sağlığını tehlikeye düşürdüğü gibi yaşam kalitesini düşürür. Dolayısı ile enfekte olmuş kişilerin antiviral ilaçlar kullanarak bağışıklık sistemlerini korumaları gerekir. Ayrıca AIDS bulaşma yolları konusunda bilinçli olmalı ve bu konuda hassas davranmalıdır.
Hiv virüssüz sinsi olduğundan dolayı vücuda girdiği ilk andan itibaren belirti vermeyebilir. Hatta bazı hastalarda uzun yıllar boyunca herhangi bir belirti görülmeyebilir. Bu nedenle insanların bu konuda bilinçli olması ve AIDS bulaşma yolları, korunma yöntemleri hakkında fikir sahibi olması daha sağlıklı olacaktır.
Vücuda giren hiv virüsü hücreler içerisine yerleşir ve buradan çoğalmaya başlar. Virüs sürekli çoğalarak bir takım belirtiler vermeye başlar. Hiv virüsü ile ilgili belli başlı belirtiler şu şekildedir:
Hiv kan ve cinsel temas sonucunda bulaştığı için hastalığı taşıyan kişilerin bu konuda duyarlı olması gerekir. Çünkü vücut özellikle cinsel temas yoluyla hızlıca bulaşır. Hiv virüsü taşıyan bir kişinin koruyucu önlemler alması gerekir.
Bunun yanında hiv virüsü tanısı yapılmalıdır. Bu doğrultuda farklı özelliklere sahip test çeşitleri bulunur. Bu testlerden nükleik asit testler daha çok 10. günden itibaren uygulanır. Kişinin damarından alınan kan örnekleri üzerinden yapılan antijen antikor testleri ise daha çok 3. hafta sonra sonuç vermeye başlar.
Elisa testi ise antikor aramak amacı ile yapılır. Bu test türü sadece hiv virüsünü belirlemede değil bunun dışında birçok bulaşıcı enfeksiyonu da ortaya çıkarır.
Erken tanının önemli olduğu hiv virüsü tedavisi için çeşitli ilaçlar kullanılır. Kullanılan Bu ilaçlar virüsün miktarını azaltır. Bu sayede bağışıklık sistemi güçlenerek virüslere karşı daha dirençli ve etkili savaşır. Hiv virüsü için geliştirilen ilaçlar enfekte olmuş kişiler tarafından ömür boyu kullanılır.
İnsan immün yetmezlik virüsü olan hiv hem kadınları hem de erkekleri tehdit eder. HIV virüsü bulaşıcı olduğundan dolayı hızlıca yayılır. AIDS bulaşma yolları başında korunmasız yapılan her türlü cinsel ilişki gelir. Özellikle ilişki sırasında temas eden genital sıvılar virüsün bulaşma hızını arttırır.
Bunun dışında ortak kullanılan bazı ürünlerde HIV virüsünün bulaşmasını kolaylaştırır. Madde bağımlıları arasında ortak kullanılan enjektörler virüsün başka kişilere de bulaşmasına neden olur.
Hiv virüsü en çok kanda bulunduğu için virüsle enfekte olmuş kişilerin kanları herhangi bir nedenden dolayı farklı birine temas ettiği andan itibaren yayılır. En son bulaşma yolu ise anneden bebeğe geçen HIV virüsüdür.
Hiv virüsü bağışıklık sisteminde bulunan hücrelere nüfuz ederek vücudun savunma mekanizmasını etkisiz bırakır. Vücutta ilerleyen virüsler AIDS hastalığına yol açarak kişiyi enfeksiyon ve bakterilere karşı savunmasız bırakır. Hiv virüsüne karşı şu önemli önlemler alınmalıdır:
Hiv virüsü tüm dünyayı tehdit eden bir hastalık olduğu gibi ülkemizde de yaygınlıkla görülür. insanların bu konuda bilinçli olması ve AIDS bulaşma yolları hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Bu bulaşma yollarının başında cinsel temas gelir.
Bu konuda gelen şikayetlerin başında yer alan cinsel temas virüste en etkili bulaşma yoludur. Virüs %90 bu yolla bulaşır. Özellikle korunmasız cinsel ilişki yaşamak doğrudan kişileri etkiler. Sperm ya da vajina sıvılar bulaş gücünü hızlandırır. Bu nedenle virüs her iki cinse cinsel yolla bulaşır.
Hiv virüsünün en yaygın bulaşma şekillerinden biri olan cinsel yolla bulaşma kadın ve erkeği tehdit eder. Hem anal hem de vajinal ilişki sonrası kişilerin vücut sıvıları deriye temas ettiğinden dolayı hiv virüsü hızlıca yayılır. Enfekte olmuş kişilerin korunmasız bir şekilde cinsel ilişkiye girmesi hiv virüsü için yeterli oluyor.
Hiv virüsü hem tehlikeli hem de son derece sinsidir. Hastaların kan hücrelerine yerleşerek burada yayılım göstermeye başlar. Virüsün kanda yoğun bir şekilde bulunması virüsün kan yolu ile kolayca bulaşmasını hızlandırır. Pozitif kişilerin kesinlikle başka hastalara kan vermemesi gerekir. Enfekte olmuş kişiden alınan kan ve kan örnekleri başka kişilere transfer edildiğinde hiv virüsünü de bulaştırmış olur.
Sağlık kuruluşlarının test edilmemiş kan örneklerini sağlık açısından kullanmaması gerekir. Olası bir hiv virüsü enfeksiyonuna karşı bu konuda duyarlı olmak gerekir. Kan yolu ile bulaşma da en yaygın görülen bulaşma şekli ortak kullanılan enjektörlerdir.
Özellikle bu konuda bilinçsiz davranan madde bağımlıları virüsün yayılım hızını arttırıyor. Bu nedenle sağlık çalışanlarının bu konuda hassas davranması ve iğne yapacak hemşirelerin mümkün olduğunca eldiven kullanması gerekir.
Hiv virüsü ortak kullanılan eşyalardan bulaşmaz. Sadece enfekte olmuş kişinin kullanılan ürünlerden herhangi birinin üzerine kan değmesi halinde hiv virüsü diğer kişilere bulaşır.
Bu nedenle insanların AIDS bulaşma yolları hakkında gerekli bilgileri kesinlikle sahip olması gerekir. Aynı şekilde sağlık kuruluşları da ortak kullanılan tüm malzemeleri dezenfekte ederek kullanmalıdır. Özellikle şırınga, iğne, diş hekimleri tarafından kullanılan malzemeler her kullanımdan sonra dezenfekte edilmelidir.
Hiv virüsü ile enfekte olmuş anne adaylarından bebeğe virüs bulaşır. Hiv pozitif hanenin bu konuda son derece hassas davranması gerekir. Valilikle doğum gerçekleştirecek olan doktor ve ebelerin gerekli önlemleri alması gerekir.
Hiv virüsü taşıyıcısı anne adaylarının doğum şekli genellikle sezeryan olur. Yapılan doğum sonrası anne adayının çocuğunu emzirmemesi oldukça önemlidir. Çünkü doğumdan sonra bebek de hemen hiv virüsü baş gösterebilir. Bu konuda gerekli tüm önlemlerin uzman hekimler gözetiminde alınması gerekir.
Hiv virüsü ile enfekte kadın ve erkeklerde çocuk sahibi olabilirler. Fakat bu kişilerin daha dikkatli ve özenli olması gerekir. Çünkü gebeliğin son üç ayından itibaren virüs bebeğe geçmeye başlar. Dolayısıyla doğumla birlikte bebekte virüs çoğunlukla görünür.
AIDS bulaşma yolları başında gelen anneden bebeğe virüs ülkemizde sıklıkla görülür. Bu konuda doğum süreci takibinde ve doğum sonrası anne ve bebeğin yakından takip edilmesi gerekir. Gerekli tüm önlemler doğum şekli önceden belirlenerek alınmalıdır.