Glukoz tokluk testi, doku ve organların temel enerji kaynağı ve karbonhidratın yapı taşı olan glukoz halk arasında ki tabiri ile kan şekeri miktarı ölçümü yapılmaktadır.
İnsülin ve glukoz hormonları karşılıklı ve dengeli çalışmak suretiyle vücudun kan şekeri seviyesini olması gereken seviyede tutar. Açlık durumunda düşen kan şekeri değerini arttırmak için depolanan glukoz vücuda salınarak seviyeyi arttırır.
Tokluk durumunda besinlerden alınan glukozun kana karışma oranında ki yükseklik kanda ki şeker seviyesini arttırır. İnsülin burada devreye girerek fazla glukozun hücreye aktarılmasını sağlar, kanda ki birikimi düşürür.
Bu ortak çalışma sağlıklı bireylerde organize şekilde devam ederken, diyabet hastalarında, insülin direnci ya da gizli şekeri olan hastalarda dengenin sağlanmasında sorunlar yaşanır.
Açlık ve glukoz tokluk testi ile kan şekerinin vücutta ki varlığı hesaplanarak normal kabul gören birimlerin ne kadar altında ya da üstünde olduğu tespit edilerek uygun tedavi başlatılır.
Kan şekeri değerlerinin ölçülmesi, kanın plazma yapısı içerisinde yapılan glukoz miktarının değerlendirilmesi ile olur.
Glukoz tokluk test için standart kan testlerinden farklı olarak, kişinin yemek yemeğe başladığı andan itibaren ki klasik tabiri ile ağza ilk lokmanın atılması ile başlayan 2 saatlik süre sonunda alınacak kan numunesine ihtiyaç duyulur.
Glukoz tokluk test sağlık kurumunda yapılabileceği gibi evde şeker ölçüm cihazları, glukometreler aracılığı ile de yapılabilir. Ev ölçümlerinin amacı genel olarak tanı konmuş diyabet durumunun takibi amaçlıdır.
Kan şekeri değerlerinin günlük izlimi yapılarak hekime aktarılması ve tedavi planlama sürecine destek bilgi sağlamak amacı ile kritik hastalarda anlık ölçüm yapılarak ihtiyaç halinde sağlık kuruluşuna başvurmak için veri sağlar.
Testin hastanede uygulanması öncelikli olup, diyabet yönetimi açısından evde de yapılabilir. Kan numunesi parmak ucundan alınabileceği gibi şeker ölçüm cihazlarının bazıları avuç içi, kol, baldır ve uyluktan numune alarak da ölçüm yapabilir.
Hastane ölçümlerinin avantajı HbA1c (glikolize hemoglobin) değerlerinin son 3 aylık dönemi içeren oranda vermesinden kaynaklı doktorun değerlendirmesinin daha sağlıklı olmasıdır.
Hipoglisemi ve hiperglisemi şüphesi durumunda glukoz tokluk testi yapılır. Kan plazması üzerinden yapılacak analiz sonucu HbA1c değerlerinin normal sayılan yüzdelik dilimin altında ya da üzerinde çıkması, kişinin glukoz ve insülin hormonlarının fonksiyonunda dengesizlik olduğunu işaret eder.
Gizli şeker ya da diyabet olup olmadığı HbA1c seviyesine göre değerlendirilir. Başlı başına bir sağlık problemi olan kan şekeri değerleri aynı zamanda farklı hastalıklara zemin hazırlamasından kaynaklı takip ve tedavi edilmelidir.
Kan şekerinin ölçülmesi, besinlerden alınan karbonhidratın vücudun ihtiyacı olan enerjiye dönüşmesi aşamasında devreye giren glukozun kullanım ölçüsü, karaciğer de depolanması ve kana salınımı yönünde yaşanan normal olmayan bir işleyişi tespit etme avantajı sağlar.
Glukoz tokluk testi, vücutta ki kan şekeri varlığının beklenen düzeyde seyrinin olup olmadığı anlık ya da uzun vade değerlendirmesi ile göstereceğinden olası diyabet hastalığı için erken tanı imkânı sağlar.
Ulusal Diyabet Federasyonu tarafından HbA1c (glikolize hemoglobin) değerlerinin normal sayılan yüzdesi, %5,7’nin altında olması yönündedir. HbA1c değeri %5,7 ile 6,4 arasında ise gizli şeker (prediyabet) varlığı, %6,5 veya daha yüksek olursa şeker hastalığı (diyabet) olduğu anlamına gelir.
Glukoz tokluk testinin sağlık kurumunda yapılarak yaş, cinsiyet, kronik hastalık, aile hastalık öyküsü gibi kişisel kriterlerde baz alınarak doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Kişilerin aldıkları karbonhidratın glukoz yardımı ile vücuda enerji üretmesi ve buna uygun vücut içinde dağılımı gerekir. Kan da bulunan glukoz miktarının belirli seviyede olması önemlidir.
Az ya da çok olması durumunda insülin ya da karaciğerde depolanan glukoz devreye girer. Yemekten 2 saat sonra yapılacak glukoz tokluk test değeri 180 mg/dl nin altında olmalıdır.
Değerin 200 mg/dl ve üzerinde ya da 140-199 mg/dl arasında olması hastalık belirtisi olabilir. Kişinin doğru şekeri değerlerini ölçtürmesi için glukoz tokluk test doktor tarafından istenir.
Tokluk kan şekerinin ani yükselişi hayati risk içeren bilinç kaybı ve koma durumunun oluşmasına neden olabilir. Vücutta ki fazla glikozun idrar yolu ile atılım beklenir. 180mg/dl üzeri seyreden değerlerde bu durum doğal olarak yapılamadığında şeker hastalığını gelişimi gösterir.
Normal şartlarda idrarda bulunmayan glukoz, yüksek değerlerde olduğunda idrar atılımı sırasında vücut su kaybına uğrar. Hiperglisemi, tokluk kan şekerinin yüksek olduğu durumlarda gelişir, takip ve tedavi gerektirir.
Tokluk kan şekeri yüksekliği belirtileri; ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, çok su içme, bitkinlik hissi, bulanık görme ve sürekli bir açlık hissi şeklindedir.
Hiperglisemi, kan şekerinin yüksek olduğu durumlarda bu belirtileri gösterir. Hastane yapılan glukoz tokluk test ile tanılanan hiperglisemi gelişimi ev de şeker ölçüm cihazları ile takip altında tutulabilir.
Tokluk kan şekerinde düşüş yaşanması hipoglisemi gelişimine yol açar. Hipoglisemi gelişimi kişinin yoğun fiziksel aktivite yaptığı, uzun süre aç kaldığı, alkol zehirlenmesi geçirdiği anlamlarına gelebildiği gibi organ yetmezlikleri, insülin başta olmak üzere yanlış ya da fazla doz ilaç kullandığı ve pankreasta tümör varlığına sahip olduğu anlamlarına gelebilir.
Hipogliseminin başlıca belirtileri; açlık hissi, bulantı, baş dönmesi, baş ağrısı, titreme, bilinçte zayıflık, uyku hali, sinirli ve gergin ruh hali şeklindedir. Glukoz tokluk test, kan şekeri seviyesinin hiperglisemi ya da hipoglisemi tanısı koymak için veri sağlar.
Glukoz tokluk testi fiyatları 2024 hakkında bilgi almak için bizlere hemen ulaşın.